
Günler su gibi akıp geçiyor. “Ah bu kara kış nasıl geçecek?” derken, işte bahar geldi geçiyor bile. Üstelik hiç de hissettirmeden… Hava devamlı kapalı ve yağdı yağacak halde. Ağaçlardaki bahar dalları da olmasa, ben bu bahardan bir şey anlamadım valla, ya siz? Perdeyi açıp da güneş ışığı göremeyince hevesi kursağında kalan biri olarak, sanırım güneş enerjisiyle çalışıyorum desem çok da abartı olmaz:) “Üşengeç Şef Ekibi” olarak Mart ve Nisan aylarında, yine en severek okuduğumuz kitapları, izlediğimiz dizileri ve dinlediğimiz şarkıları sizler için derledik. Umarız tavsiyelerimizi beğenirsiniz. Hazırsanız haydi başlayalım!
Üşengeç Şef Ekibi’in Sizin için Seçtikleri
Mart-Nisan Ayı – 5 Favori Dizi
1 – Şahsiyet
2- Lost in Space
Bilimkurgu severleri şöyle alalım! Biz tam bir Netflix fanı olarak, hemen hepsini sıkı takipte olan bir ekibiz. Hele de ekibimizin 2 üniversiteyi eş zamanlı okumasına rağmen aynı zamanda tam bir “dizi canavarı” da olmayı becerebilen üyesi olan Gizem, Netflix’e düşen her şeyi anında takip etmeye bayılır. “Lost in Space” de son dönemde Netflix‘deki hepimizi heyecanlandıran yapımlardan biri. 1965’lerde bir dönem, tüm dünyada inanılmaz bir “Lost in space” fırtınası olmuş, hatta 3 sezonluk dizisi yapılmış. Birinci sezonu o zamanki şartlar gereği siyah-beyazken 2. ve 3. sezonu ise teknoloji geliştikçe renkli çekilmiş. Sonrasında çizgi romanları, çizgi filmleri vs türemiş.
60’lara damga vuran bilim kurgu dizisi “Lost in space”in konusuna gelince; Robinson ailesi, Dünya’da yaşanan krizin ardından, uzak bir gezegende yeni bir hayata başlamak isterken, kaybolurlar ve mecburi olarak, gizemli ve donmuş haldeki yabancı bir gezegene zorunlu iniş yaparlar. Tüm engellere rağmen hayatta kalmak ve gezegenden kaçmak için mücadele ederken, çevreleri gizli tehlikelerle doludur.
3 – Guilt
“Guilt” hafif esrarengiz ve gizemli bir mini dizi…Amerika’dan İngiltere’ye okumaya gitmiş kızımız Grace’in oda arkadaşının öldürülmesini konu alan 10 bölümlük minicik bir Freeform dizisi. Gönül isterdi ki, dizi bir kaç sezon daha ilerlesin, lakin az bilinen bir yapım olduğundan sektörde tutunmaları belli ki zor olmuş. Ne diyelim kısa da sürse keyifliydi izlemesi.
4 – American Gods
“Ne izlesem?” “İzleyecek dizi bulamıyorum” diyenlere tavsiyemiz, öncelik sıranıza “American Gods”ı almanız! Bilmeyenleriniz için söyleyeyim kendisi öncelikle Neil Gaiman’ın kaleme aldığı harika bir fantastik kitap. Hatta olur da “Ben de şu diziye başlayayım” derseniz önce kitabını okumanızı tavsiye ederim. Konusu çok klişe gibi gözükse de her bölüm daha da derinleşen bir dizi. Gelelim IMDb puanı 8.1 olan American Gods dizisinin konusuna… Hapishaneden yeni çıkan bir mahkum olan Shadow, karısının o gün trafik kazasında öldüğünü öğrenir ve cenazeye katılmak için uçağa bindiğinde kendisi hakkında pek çok şey bilen ve kendisine iş teklif eden tuhaf bir adamla tanışır. Farklı kültürlerdeki farklı mitolojik karakterler, güçlü bir hikaye ile diziye entegre edilmiş. Kadim ve modern tanrılar arası, mitoloji karışımı felsefesi ve karanlık konseptiyle, insanı içine çeken bir dizi. Başta beyin yakan sahneleri olsa da lütfen pes etmeyin ve sonuna kadar izleyin.
5 – The Alienist
Yine polisiye-gerilim türü bir kitap uyarlaması olan “Alienist” dizisinin Türkçesi “Ruh Avcısı” diye geçiyor. Bu arada “Alienist” de o devirlerde akıl hastaları ile uğrasan doktorlara takılan ünvanlardan biri. Bence yine öncesinde bulabilirseniz kitabını okumanızı tavsiye ederim. Bu sefer biraz uzaklara 1896’lara gidiyoruz.. Yer New York… Bir muhabir, bir psikiyatr ve bir polis… Biraraya gelerek esrarengiz bir cinayeti çözmeye çalışıyorlar. Netflix gerçekten iyi işlere imza atıyor, umarım sizler de beğenirsiniz.
Üşengeç Şef Ekibi’nin Sizin için Seçtikleri
Mart ve Nisan Ayı – 5 Favori Kitap
1 – Dokunmadan – Nermin Yıldırım
Adalet, 29 yaşında genç bir kadın. Hayata ve insanlara, suya-sabuna dokunmadan, ne mutlu-ne mutsuz, diyebileceğimiz şekilde, öylesine yaşayıp gitmektedir. Ta ki doktoru, ölümcül bir hastalığa yakalandığını söyleyene dek! Hastalığı için kendini suçlayan Adalet, hayatını didik didik ederek, ilk günahını, masumiyetini kaybettiği ilk gerçek suçunu bulmaya çabalar. Bu uğurda çıktığı yolda kendiyle de, içinde yaşadığı ülkeyle de yeniden tanışacaktır.
Yazar Nermin Yıldırım’la bu kitap sayesinde tanıştım ve iyi ki de tanışmışım. Bir insanın özellikle de bir kadının ölümle burun buruna geldiği zaman, kendi içsel savaşını nasıl verdiğini harika bir üslupla anlatmış… Mutlaka okumalısınız.
2 – İzi kaldı – Arzum Uzun
Hafif depresif bir moddaysanız, hayat üstünüze üstünüze geliyorsa, alın elinize bir “Arzum Uzun” kitabı ve onu keşfetmeye başlayın. Arzum Uzun neredeyse tüm kitaplarında hayatından kesitleri bizlere sunuyor ve bunları yaparken oldukça içten bir yol arkadaşı edasıyla yapıyor. “İzi kaldı” da tam böyle bir kitap! Okurken mutlaka içinden çıkamadığınız bir meseleye çözüm bulacaksınız. 🙂
3 – Orhan Pamuk – Masumiyet Müzesi
Masumiyet Müzesi romanında Yazar Orhan Pamuk, Kemal ve Füsun’un 70’li yılarda yaşadığı umutsuz bir aşk hikayesini anlatıyor. Aşkı o kadar güzel ve gerçekçi anlatmış ki yazar, kitabın içinde adeta kayboluyorsunuz. Üzerine bir de Taksim’de bulunan “Masumiyet Müzesi”ni de ziyaret ettiniz mi, kitap sizin için kanlı canlı bir insana bürünüyor. Çünkü bu müze, adeta sanki bundan 50 yıl önce, İstanbul’da yaşayan bir ailenin eşyalarının toplandığı mütevazi bir İstanbul müzesi havasında. Bir kitaptan esinlenen ilk müze olan Masumiyet Müzesi; kitabın baş kahramanı Kemal’in, kendisine sevgilisi Füsun’u hatırlattığı için biriktirdiği eşyalardan oluşuyor. Öylesine duygu yüklü ki, aynı bir anane evini ziyaret ediyormuş gibi hissediyorsunuz gezerken.
4 – Kırlangıç Çığlığı – Ahmet Ümit
“Vicdanını yitirmiş bir dünyadan başka nedir ki cehennem?” diye sorup bizleri maceraya sürüklüyor yine sevgili Ahmet Ümit “Kırlangıç Çığlığı” romanında. Hiç fırsat bulup okuyamamış insanlar bile Ahmet Ümit’in namını duymuştur diye düşünüyorum. Hele hele bir karakteri var ki -Başkomser Nevzat, biz okurları, epeydir onun maceralarının kaldığı yerden devam etmesini bekliyorduk. Ve işte sonunda beklediğimiz kitaba kavuştuk. Yine toplumsal mesajlarla dolu, insanları uyandırmayı amaçlayan yalın ve güzel bir dille yazılmış tatlı bir roman çıkmış ortaya. Başkomser Nevzat hayranlarına duyrulur.
5 – Az – Hakan Günday
Yeraltı edebiyatıyla, pek içli-dışlı olamasak da Hakan Günday’ı bu konuda kesinlikle ayrı tutarız. Kendisi geç keşfedip, okumaktan da inanılmaz keyif aldığımız yazarlardan. “Az”isimli kitabını 2011 de yazmış sevgili Hakan Günday. Hayattaki gerçeklikleri inanılmaz efsane bir kurguyla bizlere anlatıyor. Toz pembe hikaye severler için pek uygun diyemeyeceğim ama kesinlikle kütüphanenizde bulunması gereken bir eser.
Üşengeç Şef Ekibi’in Sizin için Seçtikleri
Mart ve Nisan Ayı -Yerli-Yabancı Favori Şarkılar
Mart ve Nisan 2018 dönemi için playlistimizden seçtiğimiz en favori şarkılarımız da şöyle:
- Cecillia Krull – My Life is Going on (Casa de Papel dizisinin şarkısı)
- Ceza – Türk Marşı
- Havana ft Young Thug – Camila Cabello
- Mor ve Ötesi – Sultan-ı Yegah
- Dua Lipa – İdgaf
- Kalbin Çukurunda ft Cem Adrian – Gazapizm
- Muazzez Abacı & Ferman Akgül – Beni yak kendini yak
- Drake – God’s Plan
- Fleet Foxes – White Winter Hymnal
- Gazapizm – Heyecanı Yok (Çukur dizisinin şarkısı)
Şimdilik bizden bu kadar. Önümüzdeki ay, bir sonraki favoriler yazısında görüşmek üzere, hoşçakalın! 🙂
Merakla beklenen yazı geldi çok merak ediyordum doğrusu neler gündeme girecek neler var diye…Üşengeç şef ve ekibine teşekkürler yine güzel farklı diziler vee kitap seçimleri olmuş emeğinize yüreğinize sağlık….
Tavsiyeleriniz üzerine yarın ilk iş D&R’dayım. :))
Ruh avcisi/Alienist’e bugun basladim ben de. Bakalim nasilmis.
beklediğim yazı gelmiş hemen notları aldım ne okusam ne izlesem diye düşünürken tam zamanında yetişti bu yazı eline sağlık güzeller güzeli şefim 🙂
Ne hoş bir playlist o hemen spotify ımı güncelliyorum. Ellerine sağlık 😍😍😘