Bakımlı kadın, illa ki güzel oluyor. Dışardan nasıl görünüyorum bilmiyorum ama görünümüne özen gösteren arkadaşlarımla sohbet ederken anladığıma göre, aslında pek de her daim bakımlı birisi olduğum söylenemez herhalde. Ayda bir homurdana homurdana dip boya için kuaföre giderim, bir kaç ayda bir de, bir-iki paket attırırım o kadar. Hele de şimdi saç kısa ya, uzun uzun fön derdim de yok, oh mis 🙂
usengec-sef-pembe

İyi ürünlerle yüzümü yıkamayı, arada bir peeling yapmayı filan severim. Dişlerimi fırçalamadan uyuyamam, hatta diş ipini de sık kullanırım. Asla yüzümde makyajla yatmam, eve gelir gelmez hemen silerim filan, hijyen konusunda çok iyiyimdir de, öyle her banyodan sonra vücut kremleri süreyim, maskeler yapayım, o serum senin, bu vitamin benim filan uğraşayım, selülit kremleriyle at kıllarıyla kalp yönüne doğru masajlar yapayım, her gün ojelerimi tazeleyeyim gibi, hem hevessizlikten, işte böyle derin bakım gerektiren mevzulara, hem zamansızlıktan  çok üşenirim, pek işim olmaz:)

Geçen sene aldığım kemoterapi seanslarından sonra saç, kaş, kirpik, Allah ne verdiyse artık, hepsi beni bir anda terkedince, “cascavlak” kalmanın da ne demek olduğunu iyi anladım.

Ama bu süreçte bile, kendimle barışık olup, kendimi en tipsiz bulduğum anlarda bile Allah biliyor ya, dünyaya pembe gözlükler ardından bakmayı kural edinip, aynalara da hep gülümseyerek baktım. Hatta bu durumdan bile kendimce espri çıkarıp, “sıfır numara asker traşı yaptırmış” misali görünümümle eğlenerek, evin koridorunda “komşu kızını zapteyle, yaylaaalar yaylalar…” diye şakacıktan koşturduğum zamanlar dahi oldu:)

Hiç bir zaman moralimi bozmadım ve “neden ben” demedim. Olacağı vardı ve oldu. O kadar! Nedenle niçinle uğraşıp, “ah ah vah vah” yapıp kendimi perişan edene kadar, bu süreci minimum hasarla ve maksimum moralle bitirmek, benim için en büyük öncelik oldu. Kendimi işime ve diğer sevdiğim meşgalelerime verdim. Bilinçli veya bilinçsiz şekilde, hastalığım ve görünümümle ilgili “Ay kıyamammmm” tarzı acıma belirtileri göstermeye kalkıp, patavatsızlık yapan veya yapması muhtemel herkesi hayatımdan uzaklaştırdım ve sadece gerçek dostlarım ve ailemle görüştüm. İşte bu derin temizliği yapmak bana çok iyi geldi, herkese de tavsiye ederim 🙂

usengec-sef-kemoterapi-sac-dokulmesi-kisa-sac

Avuç avuç döküleceği tarih yaklaşınca, hemen saçlarımı kısacık kestirdim ve gidip güzel bir peruk seçtim kendime. Oh mis! “Kemoterapi seansları saçsız, kaşsız ve kirpiksiz bırakıyor belki ama sonrasında bunlar yine çıkacaksa madem, o  zaman yenileniyorum demektir” dedim kendi kendime… O günden sonra da “kemo” yerine “güzellik ve bakım kürü” tabirini kullandım hep. Gerçekten de bu şekilde baktım her bir seansa. “Benim yarın güzellik kürüm var.” dedikçe kendimi gençleşmiş gibi hissettim gerçekten. Sonra aynı süreçlerden geçmiş kimlerle konuşsam, olaya bu açıdan bakmayı başaranların gerçekten, her şeyin sonunda yaşıtlarından daha genç göründüğünü fark ettim. İlginç ama gerçek… Dikkat edin bakalım sizin çevrenizdekilerde de durum böyle mi?

usengec-sef-kanser-kemoterapi-sac-peruk

Kemodan sonra bebek saçı gibi tüy tüy çıkmaya başlayan yeni saçlarımı, yavru kedi sever gibi sevdim hep. Sonrasında kaş ve kirpiklerim de yavaş yavaş geri geldi sağolsunlar. Hani bıyık bölgesindeki tüyleri her hafta da alsanız hiç kızmaz, küsmez, eksilmeden aynen çıkar, ama kaş nahiyesinde yanlışlıkla biraz içeri girseniz, elinizin ayarı kaçsa, orası size küser ve bir daha oradan kaş çıkmaz olur ya… Ne gıcıktır değil mi ama ya? İşte aynı onun gibi bir şey oldu ve kaşlarımdan biri nisbeten daha iyi çıkarken, diğeri bayağı bir cılız kaldı yavrucak. Ben de saç ve kaş rengime en uygun tonda bir kaş kalemi buldum ve mecburen her dışarı çıktığımda bununla kaşlarımı birbirine benzetmeye ve boşlukları doldurmaya çalıştım. Kışın neyse de yazın bu sıcağında, devamlı yüzünü yıkayıp tazelenmeyi seven benim gibi birisi için, yüzünde makyaj olması tam bir işkence. Bir de duydum ki, kaş kalemi de, kaş farı da oradaki gözenekleri tıkadığı için az da olsa dökülmesine de sebep oluyormuş bir yandan. Bu nasıl bir paradoks bilemedim, tamamlamaya çalışırken, bir yandan da eksiltiyoruz mübarek. O zaman kendime kalıcı bir yöntem bulmaya karar verdim ve en son teknolojiyle, kıl tekniğiyle kaş boyama yapan yerleri araştırmaya başladım. Bu arayışım beni Etiler’de yeni açılan çok kapsamlı bir güzellik merkeziyle buluşturdu. Aynı çatı altında saç, kaş, tırnak, makyaj hepsi en kaliteli şekliyle yapılan bu merkezde, yaptırdığım bütün işlemlerden çok memnun kaldım. Ayrı ayrı yerlerden tek tek randevu almakla uğraşmaktan ve bir ton zaman kaybetmektense, 10 bin bakımına girmiş araç gibi, tek bir yerde bana kendimi oldukça özel hissettirdiler. Olur da ihtiyacınız vardır belki, siz de arayış içindesinizdir diye, başkaları gibi “yok hayatım, o benim doğal halim” deyip de saklamak yerine, yaptırdığım tüm işlemleri, ama özellikle de “kıl tekniğiyle kaş boyama” işlemini merak edenlerle bu vesileyle paylaşmak istedim.

İşleme başlamadan önce, makyajsız olmama hiç de aldırış etmeden, birbirinden farklı olan kaşlarımla son selfie’mi de çektim tabi.

iana-beauty-lounge-kil-tekniği-kas-boyama

İşte bu da Long-Time Liner dedikleri ve kıl tekniğiyle çizimler yapılan o çok özel alet. Duyduğum doğruysa, Türkiye’de henüz sadece bir kaç yerde bulunan ve uzman ellerde çok başarılı sonuçlar veren bir aletmiş. İçimden dualar ederken işlem başladı bile.

Ben kımıldaman uzanıyorum, uzman hanım da kaşlarıma dövme yapıyor. Acıyor mu? Evet acıyor. Dayanılmaz mı? Değil… Ama biraz da benim ağrı eşiğim düşük olduğundan da olabilir belki, o an için acıyor yani. Yalan söyleyemem:) Arada o biraz durunca, acı da hemen diniyor. Böyle böyle her iki kaşı da yapmasını sabırla bekledim. İkisinin de simetrik olduğuna karar verildiği anda, işlem sona eriyor. 24 saat su değdirmemeniz gerekiyor kaşlarınıza. Hemen o ardından E vitaminli bir krem sürüyorlar, size de takip eden günlerde sık sık sürmeniz için aynı kremden minik kapalı bir kapta veriyorlar.

İlk kalkıp aynaya baktığınızda kaş bölgeniz biraz şişmiş ve kızarmış oluyor. Kaşlarınız da olması gerekenden biraz fazla koyu gibi görünüyor. Ama bu tonda kalmayacağını ve bir kaç gün içerisinde biraz daha açılarak, nihai rengini alacağını söylüyorlar. Ben ıslatmamak için direkt değdirmeden kağıt havlu arasında biraz buz uyguladım, rahatlattı bayağı.

Kaşların kalıcılığı için 1 yıl denildi. İşlemden 5 gün kadar sonra kaşlarım, yüzümde makyajsızken işte böyle görünüyordu. Bu sıcakta bi’ rimel bi’ parlatıcıyla gezmek ne kadar büyük kolaylık anlatamam:)

usengec-sef-bogaz-istanbul

Geçen hafta Onkolog’umla randevum vardı. O esnada da bir çok kemoterapi alan kişiyle sohbet etme fırsatım oldu, herkes aynı şeylerden muzdarip olunca, birbirimizi çok iyi anlıyoruz tabi.

Bir hafta sonra da işte böyle oldukça doğal bir hale büründü sanki ya da bana öyle geliyor:) Gören herkes doğal kaşlarım sanıyor ve ben kıl tekniğiyle kaş boyama yaptırdığımı söyleyince, herkes nerede yaptırdığımı soruyor.

usengec-sef

Ben de, dünya tatlısı kuzenimle geçen hafta geçirdiğim harika zamanları özetleyen bu hatıra fotoğrafımız vesilesiyle, hem yeni kaşlarımdan bahsetmek, hem de bu güzel haberi, benim gibi birazcık kaş ihtiyacı olanlarla paylaşmak istedim:)

Önceki İçerikAlaçatı Alkoçlar Exclusive
Sonraki İçerikAyvalık’ta Doğuş Kalitesi: Murat Reis Ayvalık

9 YORUM

  1. Abla bende bu hafta içi tedaviye başlıyorum saçlarımı kazıttım siz bayan olduğunuz için görünümde rahat yöntemler buldunuz sanırım ben 25 yaşında bir erkeğim salı günü Almanya’da tedavime başlanıyor benim neler yapmam lazım akciğer kanseriyim

    • Sevgili Hasan,

      Öncelikle çok çok geçmiş olsun.
      Saçlarını kazıtarak bence iyi yapmışsın, farzet ki, Yaz geldi ve kendine yeni bir imaj yaptın. Zaten Allah’ın izniyle kısa bir sürede tedavin hayırlısıyla bitecek ve eski görüntünekavuşacaksın. Bu günleri de hiç hatırlamayacaksın bile. Önünde daha uzun ve güzel bir hayat var.
      Acil sifalar dilerim.
      Sevgiler

  2. Ablacım çok geçmiş olsun öncelikle ALLAH vi daha yaşatmasın ben testis kanseriyim ve 3 kür kemoterapi dediler 1 kür kaldı benim kafamın üstünde normalde saç yok ama ben yanları ve sakalımı seviyordum bu arada bende komple kestim acaba yanlar ve sakallar ne zaman çıkar bi bilgin var mı şimdiden teşekkürler

  3. Çok geçmiş olsun hepinize size de ben de kolonumdaki 8 cm ilk bağırsak tümörü yüzünden kolon kanserinin eşliğinden döndüm ve 6 seans kemoterapi alacağım üç seansı aldım 3seans kaldı mide bulantıları ve karın ağrılarıyla nasıl baş ediyorsunuz bir de düzenli Real’i gören ben 28 günde bir artık görmüyorum geçici süre tabi ama merak ettim ayrıca kıl tekniği ilginç mil ben normalde kontör yaptırıyordum ama artık kıl tekniği ile yaptıracağım benim şansımda saçlarım ve kaşlarım dökülmeyecek hepimize geçmiş olsun

  4. MERHABLARA GECMIS OLSUN BU ARADA NİŞANTAŞINDA NEREDE KIL TEKNİĞİ YAPTIRDINIGINIZI ÖĞRENEBILIRMIYIM COK GUZEL DURUYORLAR DOĞAL BEN DE MEME KANSERIYIM DESTEGINIZ RICADIR TESEKKURLER

    • Merhaba Gülçin Hanım
      Öncelikle çok geçmiş olsun.
      Kaşlarımı kıl tekniğiyle ilk çizdirdiğimde memnundum ancak zamanla asimetrik yaptıkları ortaya çıktı. O yüzden hiç tavsiye etmeyeyim. Sizi de yanlış bir yere yönlendirmemiş olayım. Biliyorsunuz yıllardır en önem verdiğim şey “beğendiğim deneyimlerimi” sizlerle paylaşmak.

      Çok sevgiler

  5. merhabalar oncelıkle gecmıs olsun bende meme ca 2. evreden 3 evreye gecerke yakaladım cok sukur erken tanı, benımde saclarım dokuldu kemoterapı sırasında şimdi ise akıllı ılac +kemoterapı alıyorum kaslarım ve kırpıklerım dokuldu fakat bu surec bıtecek allahın iznıyle ben basardım dıyorum darısı sıızn basınıza degerlı arkadaslar, ayrıca aralıkta amelıyat olacagım onemlı olan metastas yapmaması dua edelım hepımız elele verıp bu surecı atlatalım ayrıca dılek hanım sız amelıyat oldunuz mu olduysanız hangı hastane ?? allah sıfa versın amın

    • Öncelikle çok çok geçmiş olsun Gülçin Hanımcım. Saçlar kirpikler kaşlar belki dökülüyor ama sonra hepsi dolu dolu geri geliyor, o yüzden hiç o konuyla kendimizi üzmüyoruz ve biz öncelkle sağlığımıza kavuşmaya konsantre oluyoruz.
      Tabi tabi. Ben de ameliyat oldum, doktorumdan ameliyat sonrası çok memnun kalmadığım için, kimseyi yanlış yönlendirmemek adına, doktor ve hastane tavsiye etmek istemiyorum. Allah hepimize şifa versin. Sevgilerimle

Hasan için bir yanıt yazın İptal

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz