Dün akşam Taksim Elmadağ’da yer alan 5 yıldızlı Grand Hyatt Hotel içindeki 34 Restaurant’ın davetlisiydim. Akdeniz ve Türk mutfağı temel alınarak hazırlanan “Güneş’in Mutfağı” (Food under the Sun) konseptinin yaratıcısı ve mekanın İtalyan Executive Şefi Fabio Brambilla, güleryüzlü ve işini çok severek yaptığını belli eden, eğlenceli bir kişilik…

yesil-zeytin

grand-hyatt-hotel-istanbul

O filmlerden aşina olduğumuz yoğun İtalyan aksanlı İngilizcesiyle, masamıza ilk geldiğinde, Türk bir şef, şakacıktan bu şekilde konuşuyor sanabilirsiniz, o derece bizden:)

Ah bu arada aklıma gelmişken küçük bir parantez açayım:) Bizim gibi konuşurken, elleri kolları durmayan İtalyanların bu karakteristik vücut dillerinin aslında ne anlama geldiğini Dolce&Gabbana Erkek Modellerinin anlatmaya çalıştığı ve çekim esnasında bol bol gülüp eğlendiği şu videoya bir göz atın derim:)

Youtube Video by Dolce&Gabbana

Şef Fabio’ya dönersek, önden biraz kullandığı malzemelerden ve o akşam bizim için seçtiği menüdeki yemeklerin hazırlanma şekillerinden bahsetti.

grand-hyatt-hotel-istanbul
Restaurantlarında Parmesan Peyniri hariç, kullanılan tüm malzemeleri Türkiye’den temin ettiklerini ve kalitesinden oldukça memnun kaldıklarını söyledi ve “eh bi’ zahmet Parmesan’ı da İtalya’dan getirtelim tabi” dedi:)

grand-hyatt-hotel-istanbul-peynir
Hyatt Hotel bünyesindeki bütün restoranların birleştirilmesiyle oluşan ve farklı mutfakların yer aldığı 34 Restoranda şıklık ve sadelik hakim.

grand-hyatt-hotel-istanbul
Huzur veren indirekt aydınlatmasıyla ve sakin ortamıyla burası, genelde otel misafirlerinin ve iş yemeklerinin buluşma noktası.

grand-hyatt-hotel-istanbul

Kendi makarnalarını yaptıkları ada mutfakta keyifle çalışan aşçılar, çılgın büyüklükte çeşit çeşit peynirin sergilendiği dolaplar, meyve, şarküteri, tatlı ve meze standları, mekana sıcak bir atmosfer katmış.

grand-hyatt-hotel-istanbul-pasta-cesitleri
grand-hyatt-hotel-istanbul-baklava

Önden zeytinyağı ve portakalla yavaş buğulanmış deniz mahsulleriyle başladık. Kapaklı cam kavanoz içinde yapılan sunum her ne kadar ilgi çekici olsa da yeme esnasında biraz güçlük yaratabiliyor. İçinde en çok jumbo karideslerin tadını beğendim.

Safranlı Risotto ve Barbun yahniden sonra, pastırma ve Porcini Mantar sunumu ve ardından Bitter çikolatalı Deniz Levreği, Hindiba ve Patates Kekine geldi sıra.

grand-hyatt-hotel-istanbul-risotto
grand-hyatt-hotel-istanbul-mantar

Çikolata denilince büyük heyecan yaratan bu Levrekteki çikolata tadını, belki de beklenti fazla olduğu için bir türlü hissedemedik ama çok güzel pişmişti. Patates keki de lezzetliydi.
grand-hyatt-hotel-istanbul-somon
Ardından tatlı tatlı sohbetlerin geçtiği geceyi, yine tatlı bitirmek için Ilık elmalı tart ve kaymaklı ballı “gelato” geldi… Bilmeyenler için söyleyeyim. “Gelato”, İtalyanca “Dondurma” demek ve “celato” diye okunuyor.

grand-hyatt-hotel-istanbul-dondurma-tatli
Bu tatlı hakkında konuşurken, Şef Fabio’nun anlattığına göre yeni teknolojiyle üretilmiş masum şekerle hazırlandığı için sadece 42 kaloriymiş. Bunu duyunca herkeste ekstra bir iştah yarattı desem yalan olmaz:)

Bu 5 yıldızlı hotel içinde yer alan A la Carte restaurant’da servis edilen yemekler ve fiyatları hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler için menünün de bir resmini çektim.

grand-hyatt-hotel-istanbul-sarap
Kullanılan malzeme kalitesiyle orantılı olarak fiyatların tabi ki de yüksek olduğunu söylememe gerek yok herhalde:)

SİZ DE DÜŞÜNCENİZİ PAYLAŞIN

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz