Huyum kurusun en ufak bir ışık süzmesi olsa, o odada uyuyamam. O yüzden duvardan-duvara, yerden-tavana teflon perdelerle kaplıdır uyuduğum yer… Allah vermeye de ışık gelmeye:) Amaaaa gel gör ki, sabah uyandığımda havalandırmak için odamın penceresini açarken, tek beklentim dışarıda güneşin parıl parıl parıldadığı bir güne uyanmaktır. Önce hafiften bi’ aralarım perdeyi… “Hadi yavrum güneş, lütfen orada ol” diye. Güneş varsa, o perde sonuna kadar açılır, içerisi ışıl ışıl parlar bir anda. Yok ama eğer dışarıda güneş yoksa, işte o zaman o perdeyi aynen kapatır, küser ve o günü de yaşanmamış sayarım, bana ne!:)

gunes-perde-gunaydin-doga-manzara

Dün  sabah, günlerdir hava durumunda bu hafta için “şöyle yaz geliyor, böyle yaz geliyor, yok efendim Perşembe günü hele 25 derece olacak” gibi söylemlere kendimi iyice kaptırdığımdan olsa gerek, “ne de olsa güneşli” diye “caarttt” diye perdeyi açmamla, bildiğiniz şok oldum. Karşımdaki koca bina gitmiş. Yok yooook, o soldaki kentsel dönüşüm bahanesiyle yıktıklarını demiyorum, hani şu tam karşıdaki gıcır gıcır yeni bina yok. Uyku sersemi halde “nasıl yaa” diye bakınırken, her tarafı gri bir sis tabakasının kapladığını ve o burnumuzun dibindeki binanın bile bu şekilde kaybolduğunu fark etmemle, perdeyi kapatıp içeri kaçmam bir oldu. Bildiğiniz nefret ettim o DÜN’den 🙂

istanbul-sis-manzara

Hani güya yazdan bir hafta geçiriyoruz ya, hava puslu olsa bile çok da soğuk olamaz herhalde diye düşünsem de, yine de temkinli giyinip, sabah 10:30’daki toplantım için yola çıktım.

sis

Aman Allahım bu ne soğuk. Sisin içinde yürürken kendimi yıllaaaar önce okuduğum Stephen King’in “Sis” isimli kitabının baş kahramanı gibi hissettim bir ara, tırstım iyice…

michael-jackson-5 Bir yandan da caaanım fönlü saçlarım, o havadaki yoğun su buharıyla tepkimeye girip, öyle bir hal aldı ki, önce “Jackson Five” grubu üyelerine, sonra gittikçe daha bi Kurabiye Canavarına dönüşüverdi tarzım. Topladım tokaladım bana mısın demedi.

Derken buluşacağımız arkadaşlar, sisten ötürü vapurlar iptal olunca, köprüyü denemişler ama orada da trafik durma noktasına gelince, eh bu durumda “Allahın günü mü yok, başka gün yaparız”” deyip, toplantıyı erteledik.

istanbul-sis-manzara-bogaz-koprusu
Sonradan gördüm ki durumun vehameti; vapur, deniz otobüsü ve uçak seferlerinin iptal olmasıyla, ana yollar da tamamen kilitlenince, Marmaray’da oluşan yığılmalarla iyice doruğa ulaşmış. Millet bütün gün instagramda #mahsur”, #sis” #marmaray” #rezillik” gibi taglerle resimler paylaştı. İşinden çıkıp, gecenin bir vaktinde evlerine sağ salim ulaşanlar herhalde yeri öpmek istemişlerdir diye düşünüyorum.
istanbul-deniz-manzara-gunes-gokyuzu

Dün Kara-Hava ve deniz trafiği aynı anda durunca, hayatın tam anlamıyla felç olduğu canım İstanbul’um, bugün ise yine ışıl ışıl… Siz de benim gibi güneş ışığı görmeyince yaşam enerjisini kaybedenlerdenseniz, korkmayın, perdeleri sonuna kadar açın! 🙂

Önceki İçerikMeksika Mutfağı Sevenlere Gurme Bir Tex-Mex Menü
Sonraki İçerikPeynirli Kanepe Tarifi

2 YORUM

  1. Üşengeç'cim ben de aynı senin gibi güneşi görmezsem depresyona girenlerdenim. Dünkü sis de benim için korku filmi sahnelerinden farksızdı, o nedenle ben İstanbul'u apaydınlık sevenlerdenim :)))

Usengec Sef için bir yanıt yazın İptal

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz