Şu yıl bir hayırlısıyla bitsin de, tek hayalim yılbaşı gecesine sessiz sakin bir şekilde girmek…

Hani derler ya nası başlarsa, öyle devam edermiş. Eh boşa söylenmiş olamaz herhalde… En ufağından da olsa gerçeklik payı varsa, bunu değerlendirmek isterim. Zira 2012 yılında “To Do List’imdeki maddeleri temizleyip, rahat nefes alabildiğim, kafamı yastığa koyup, Oh deyip hemen uykuya dalabildiğim bir an hatırlamıyorum. Tabi bunda benim mükemmeliyetçi karakterimin ve düzen konusundaki takıntımın da etkisi var. Huylu huyundan öyle kolay vazgeçemiyor işte, ne yapayım? 🙂

Tüm bu uğraşlar içinde ise, Sevgili Blogum “Üşengeç Şef”i bir ayrı seviyorum. Buraya yazmak terapi gibi geliyor. Bu arada etrafımdan, bol bol, Logomdaki kız ile ne kadar benzediğimi söyleyen iltifatlar alıyorum. İşte bunlar duymak istediğimiz sözler… Gelsin! gelsin! :))

elle UsengecSef

Bu kadar iş güç yoğunluğu ve koşturmaca arasında, geçenlerde Elle Dergisi Editörlerinden bir telefon aldım ve 7 Aralık’ta gerçekleştirecekleri “Elle Style Awards” (Elle Dergisi Yılın Stil Ödülleri) Gecesine Özel olarak davet edildim.

Bu arada henüz bilmeyenler için ufak bir bilgi mahiyetinde yazayım. “Elle” diye yazılıyor ama Fransızca bir kelime olduğu için “El” diye okunuyor. Neden niçin diye sormayın işte! Fransızcada en sonda yazılan ve üzerinde herhangi bir aksan işareti, şapka filan olmayan “e” harfleri okunmuyor. “E okunmuyorsa madem, neden boş yere yazılıyor o zaman o “e”ler?” gibi sorular sorarak konuyu uzatmak istemezsiniz herhalde:)  Eşyaları dişi-erkek diye ayırıp, zaten çok kolay bir dilmiş gibi iyice karmaşık hale getirip, zamanlara göre ve şahıslara göre fiil çekiminde sonları da her seferinde değişiklik gösteren ve doğru düzgün sabit bir mantığı olmadığı için, ezberlenerek öğrenmek zorunda bırakılan bir dil işte, ne bekliyorsunuz? 🙂

Elle’in hepsi birbirinden stil sahibi, profesyonel ve canayakın ekibi, günler öncesinden styling konusunda bazı alternatifler sundu ve aralarından tercih ettiğim kıyafet üzerinde ilerledik.

Bu aşamalarda Tuba Ünsal’ın tasarladığı kıyafetlerden bir kısmı, seçim yapmam için getirildiğinde, 36 Beden kıyafete girdim. Kendi kendime inanamadım!

O olmasın, bu fazla iddialı olur, ötekisiyle assolist gibi olurum, bu çok transparan derken en nihayetinde, bu yılın en asil moda trendlerinden olduğumu düşündüğüm “Peplum” detaylı ve yakasında yine bu senenin öncelikli trendlerinden “Dantel” bulunan siyah straplez tek parça elbisede karar kıldım. Tercihimden de çok memnun kaldım, sonra elbise, üzerime tam olacak şekilde hazırlanmak üzere son çalışmalar yapılması için atölyeye gitti.

Büyük günün sabahında Ortaköy Radisson Blu Hotel’de Elle Ekibiyle buluştuk. Saç ve makyaj konusunda işinin ehli bir Nars ekibine teslim edildim.

Akşam saat 19:30 gibi Radisson Blu’dan özel araçla Esma Sultan Yalısı’na ulaştırıldım. Kırmızı Halı üzerinde bol bol resimlerim çekiliyor ve üst kata, ödül töreninin yapılacağı salona gelip, yerimi alıyorum. Geceye en sevdiğim handmade aksesuar markası WISH FOR NISH tasarımı olan Kurukafa, siyah-altın ve gümüş rengi zincir detaylı Siyah Deri Bileklik ile katılıyor ve çok güzel övgüler alıyorum.

Tören kısmını zaten ilgilenenleriniz izlemiştir diye tahmin ediyorum. Kısaca, sanat, iş ve cemiyet hayatından stil sahibi adayların arasından bazen Juri, bazen halkın internet üzerinden verdiği oylarla en yüksek puanı alan kişiler ödüllendirildi. Gecenin sonunda Oya Eczacıbaşı, Burcu Esmersoy, Demet Evgar, Mehmet Günsür, Nil Karaibrahimgil, Murat Boz, Ali Koç, Bora Aksu, Tolga Turan gibi Oyuncu, Tasarımcı, Şarkıcı ve İş adamı isimler, Elle Style Awards ödülüne layık görüldüler. Hepsini tebrik ettim, bu vesiyle tekrar ediyorum:)

Sunucu Tanem Sivar’ı çok başarılı bulmasam da, gündüz kuşağından birlikte program sunduğu Burcu Esmersoy’da gerçekten sahne ışığı var. Yakından da buna şahit oldum. Burcu ödülünü alırken, kendisinden önce, ödülünü sevgilisine adayıp, herkesin arasına evlenme teklifi eden Tasarımcı Tolga Turan’dan rol çalıp, elinde bir tek taş yüzükle George Clooney’e olan aşkını itiraf ederek, evlenme teklif etti.

Sonrasında After Party’ye katılmak için giriş katına inildi. Kokteyl yemeklerinden pek hazetmem… Alengirli ve tuhaf kokulu bir şeyler getirirler tepside ve yanında bir kürdan…. Çoğu zaman bir peçete bile olmayabilir garsonda… Ne gerek var şimdi riske girmeye…Yemem daha iyi…

Bol bol tanıdık sima, Dünyaca ünlü Moda Blogger’ı Bryanboy, ordan oraya koşturup herkesle tek tek ilgilenen Elle’in güzel editörleri ve Yönetim Ekibi, iş adamları, sanatçılar derken saatler geçiverdi..

Artık ayrılmaya karar verdiğim anda, bir de üzerine TV için çekilecek bir Dönem dizisi için oyunculuk teklifi almaz mıyım? 🙂 Maalesef ilgilenemeyeceğimi, haftanın 6 gününü alacak bu tarz bir proje için şu anda hiç zamanım olmadığını anlattım…

Mekandan ayrıldığımda hava buzzzz gibiydi. Biricik eşimle hemen gidip yemek ziyafeti çektim… Yok yooook o diyetine aynen devam… Yemek ziyafeti çektim dememin sebebi bu… Ben yedim o da yanımda eşlik etti sadece sağolsun… Kızarmış patatesler harika ve sıcacıktı. Bayılıyorum şu patatesin her haline. Yok böyle bir sebze herhalde… Haşlanmış hali de güzel, kumpiri de harika, yemeği de leziz, kızarmış hali de muhteşem, püresi deseniz dillere destan, çipsi süper ötesi… Hergün olsa hergün yerim hiç şikayet etmeden herhalde… Şekere dönüştüğünü ilk öğrendiğimde şok geçirmiştim o zamanki küçük aklımla. Nasıl ama yahu ne alaka, tatlı bile değil ki filan gibi gerzek bir tepki vermiştim. Fazla yememeye çalışıyorum ama çok seviyorum valla ne diyim:)

Yine ne yaptım ettim, Elle Gecesinden başlayıp, konuyu yemekle bitirdim ya, inanamıyorum kendime… Bütün günü, akşama kadar bir tostla, bir prebiyotik yoğurtla geçiren bir insan olarak artık buna bir dur demem gerektiğinin işaretleri bunlar işte.. Sonra akşam yemeğinden sonra, doymadım daha ne yesem diye mutfaktaki dolapların etrafında dolanıp duruyorum kasap kedileri gibi… 2013’de daha güzel ve düzenli besleneceğim, Söz! 🙂

SİZ DE DÜŞÜNCENİZİ PAYLAŞIN

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz