Arabayla işlerine giderken, trafik stresini yaşamamak için yolda Virgin Radio dinleyenlere, geçtiğimiz Salı sabahı küçük bir sürpriz yaparak, Geveze Show’a canlı yayın konuğu oldum.

Daha önce de pek çok kereler katıldığım programda, çok sevdiğim, dünya efendisi komik adam ve işinin bir numarası arkadaşım Geveze ile ilk olarak, Üşengeç Şef’e gösterilen yoğun ilgiden ve web sitemin her gün 30.000 kere okunduğundan bahsettik. Burada yer verdiğim yemek tariflerini, yemek yapmayı zaten iyi bilenlere değil; daha çok bekarlara, ailesinden uzakta yaşayan öğrencilere, yeni evlilere yönelik olarak en basit ve anlaşılır şekliyle adım adım fotoğraflarla anlatmaya çalıştığımı söylerken, “Neşeli Günler”deki Şener Şen’in oynadığı karakterin “Cibi Cibi Cis” marka traş kremini vapurda tanıttığı o komik sahne gibi “Gel vatandaş bekarlara, yeni evlilere!” diye taklitler yapıp, eğlendik. 🙂

usengec-sef-geveze-show-virgin-radio

Geveze bir ara, kayınvalidelerin “oğlum benim yemeklerimi seviyor” demeyi sevdiği için, gelinlerinin yemek yapmayı geliştirmesinden, içten içe, aslında pek de hoşlanmadıklarından bahsetti. Ben ise tüm iyi niyetimle, annelerdeki tecrübe ve el lezzetinin tabi ki başka olduğunu, ama sonuçta evlendikten sonra oğlunun, kendi evinde de aç kalmayıp, güzel yemekler yiyebiliyor olmasına sevineceklerini düşündüğümü söyledim. Geveze bu! Hiç uslu durur mu? “Karımın yaptığı pilav, anneminkinden çok daha güzel oluyor, valla kimse kusura bakmasın, yanlarında da söylüyorum” dedi. Ben “Aaa öyle söylenir mi ama!” derken, “annemin de et yemekleri eşiminkinden daha güzel, hatta kimse eline su dökemez” diye açıklamalarına kendince bir denge getirdi sağolsun:)

Geveze’nin sağ kolu Nesli de bizden gaza gelip, hayatında hiç pilav yapmadığını ve ilk fırsatta enfes sade pilav tarifime bakarak deneyeceğini söyledi. Kendimizi öyle kaptırdık ki, birbirimize tane tane “Pilav tarifi” vermeye kadar gitti bu sohbet. “İyi pilav yapabilen, evde kalmaz derler” bizden söylemesi. Artık sabahın o saatinde nasıl bir keyif alarak, nasıl içten anlatıyorsak, stüdyodaki herkes yutkunmaya başladı bir anda görmeliydiniz halimizi 🙂

usengec-sef-geveze-show-virgin-radio

Mekan izlenimlerimi yazmak üzere, tadım ziyareti yaptığım restoranlarda, yemeğin lezzetli çıkmaması durumunda oluşan komik hikayeleri konuştuk. Benim yerimde o olsa neler yapacağından örnekler verirken, Fransız TV kanalında izlediği kibirli bir gurmenin, beğenmediği bir yemek üzerine, sadece “Merde!” dediğini anladığı bir takım sözler söylerek, restorandan nasıl hışımla çıktığını anlattı:))

usengec-sef-geveze-show-virgin-radio

Virgin Radio Canlı yayın aracındaki komik sohbetimiz, siz duyamasanız da, yayın esnasında şarkıya girilen zamanlarda da, hiç hız kesmedi aslında.

Bir keresinde çok eskiden bir kız arkadaşına jest olsun diye, özene bezene elcağızıyla hazırladığı ve her seferinde lezzetli sonuç aldığı için, tarifine fazlasıyla güvendiği köftelerinin başına gelen komik hikayeyi de anlattı Geveze… Yemeğin tadına bakan kızın suratının aldığı tuhaf ifadeyi ilk başta anlayamamış. “Meğer köfteye kekik yerine, bol bol nane koymuşum ve tadı aynen naneli sakız gibi olmuş” diye gülüyordu haline. Eh! Ne güzel işte ferah ferah:)

Kavanozların üzerinde bir şey yazmayınca, nane ile kekiği, çocukken ben de karıştırır ve devamlı anneme sorardım “Bu hangisi?” diye. O da öğreneyim diye her seferinde, kapağını açıp, kokusundan anlamamı söylerdi. Hala etiketsiz kullandığı baharatlar yüzünden pulbiber yerine, isotu basıyor bizimki her şeye ama, gel de bir şey söyle istersen! 🙂

Geçenlerde birinden duydum, bir kızcağız, annesinin yanlışlıkla kahve kavanozuna tarçın koyduğunu fark etmediği için, kendini istemeye gelenlere Türk kahvesi yapmaya çalışırken, millete “kaynamış tarçın” pişirmiş. Yazık, her şey tamam gibi, bir de köpürtmeye çalışıyormuş ocağın başında kan ter içinde. Valla o anda ne mahçup olmuştur kim bilir, ama aslına bakarsınız ömür boyu gülünecek komik bir hatıra olmuş işte… 🙂 Tuzlu kahve oluyor da tarçınlı niye olmasın hem? 🙂

usengec-sef-acemilere-resimli-yemek-tarifleri

O zaman 2016’nın hepimiz için bu çilek kadar renkli, bu tatlı kadar mutluluk verici anılarla dolu geçmesini dileyerek bugünlük huzurlarınızdan ayrılıyorum.

Herkese sevgilerimle…
>————————————————–
>Değerli Okuyucularımdan Minik bir Rica:
>
>Eğer yorum yazmak ya da soru sormak isterseniz, öncelikle şuraya tıklayarak, bloguma üye olmayı unutmayın ki, yazılarınız “Adsız” çıkmasın, ben de sizi tanıyabileyim, olur mu? 🙂

SİZ DE DÜŞÜNCENİZİ PAYLAŞIN

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz