Beni sosyal medya hesaplarımdan da takip eden canım okuyucularımla artık buluşma vakti çoktaaan gelmişti de geçiyordu. Biz de işte bunlardan ilkini geçenlerde gerçekleştirdik. “Aaa, ne zaman ya, ama benim niye haberim olmadı?” diyorsanız, pes yani! Bizim mis gibi takipçi buluşmamızı, ruhunuzun duymamasının sebebi acaba “henüz benim rengarenk instagram hesabımı takibe almamış olmanız olabilir mi acaba?” diye bir kendi kendinize sorun bakalım!:)

Efendiiiim… Herkesle aynı anda buluşmayı gönül ister ama devasa bir “iftar çadırı” bile kursak, bi’tanecik Türkiyemin ve hatta dünyanın dört bir köşesinden beni takip eden, ailesinden biri gibi sevdiğini, her fırsatta belli eden caaanım okuyucularıma yine yeterli gelmezdi ki. O zaman “ne yapalım- ne yapalım” diye düşünürken, dedik ki “bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır”. Madem ki öyle, eh hadi “kahve bahane” diyelim ve şahane bir sohbet gerçekleştirelim!:)

Caffe-nero-usengec-sef-bulusma

Üşengeç Şef Takipçileriyle Kahve Bahane Buluşması

Buluşma için gerçekten istekli arkadaşlarımı seçmek düşüncesiyle de, sadece 2 basit sorudan oluşan minik ama çok keyifli bir de yarışma düzenledim. Zaten sorulardan birinin cevabını, yazımın içinde açık açık veriyordum, yani şöyle bir okumak yeterliydi. Diğerinde de bir kahve fincanı resmini son yazılarımın arasına serpiştirdim ve hangilerinde olduğunu bulmalarını istedim. Bildiğiniz “saklambaç” oynadık online:)

Sonracığıma daaaa, bana en ama en çabuk cevabı veren 3 arkadaşımı belirledim. Sevgili takipçilerim Bengisu, Esra ve Nursen’le gerçekleşecek bu özel gün, insanlık için küçük olabilir ama benim için çok büyük ve önemliydi. Çünkü bu ilk buluşma olduğu için, onlar da benim ilk göz ağrımdılar. Mekan olarak Caffe Nero’nun Caddebostan sahilindeki geniş ve rahat şubesini seçtik. Şansımıza hava da güzel ve güneşliydi o gün. Bir araya geldiğimizde sanki yıllardır tanışıyormuş gibi sıcacık bir ortam oluştu. Ne çekinme, ne sıkılma… Zaten tüm yazılarımı yakından takip ediyorlar sağolsunlar, baktım anlattığım her şeye hakimler:) Sohbet sohbeti açtı. Anlayacağınız, harika bir gün geçirdiğim gibi, prensesler gibi de özel hissettim. Sonuçta bu insanlar o gün oraya benim için gelmişlerdi. Sevilmek ve sevmek ne güzel duygular, değerini bilene…

Caffe-nero-usengec-sef-bulusma

Bu arada öğrendim ki, Caffè Nero sadece leziz kahveler, tatlılar yapmıyor, aynı zamanda harika bir sosyal sorumluluk kampanyasına imza atıyormuş. Anlattıkları çok etkileyici geldi ve “ben bunu takipçilerimle de paylaşırım” dedim.

Başta Sevgili Müdürümüz Ayşe olmak üzere, tüm ekip süper şekilde organize olmuş ve “Hareket Candır” işbirliğiyle Avrasya Maratonu’na katılmışlar. Önceden koşuyla hiç alakaları olmayan bu insanlar, neden mi bir anda böyle bir şeye girişmişler? Çünkü bu maratonda koşarak “Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği” yararına bağış toplamışlar ve bu sayede 15 akülü tekerlekli sandalyenin, 15 engelli bireye ulaşmasına vesile olmuşlar. Allahım o evlerdeki mutluluğu düşünebiliyor musunuz akülü sandalyeler geldiğinde? :)))

Valla, arabası akülü bile olsa, ben tekerlekli sandalyede birini görsem, hemen gülümseyerek selam verir ve aldığım tepkiye göre aynı yöne gidiyorsak, “beraber gidelim ister misiniz?” diye sorarım. Hem arabaya destek verip, hem de sohbet etmeye bayılırım. Sonuçta bu aküler de belirli süre dayanıyor ve sık sık şarj etmek gerekiyor biliyorsunuz. Bu arada sık sık sakatlanan ve önemli ameliyat ve rahatsızlıklar geçiren birisi olarak şunu söyleyeyim,”ah evlaaadım neler olmuş sana böyle” diye zevzek zevzek konuşanları hiç sevmiyoruz:) Sonuçta bir anlık hatayla ya da Allah korusun, bir kazayla, hatta bazen doğuştan olabilecek bu tarz durumların, kimin ve ne zaman başına geleceği hiç belli olmaz, değil mi ama? Lütfen biraz empati! 🙂

Dışarıda belirli noktalarda “akülü sandalye şarj etme noktaları” olmalı! Belediyeler devamlı gerekli-gereksiz demeden kaldırım taşlarını söküp, yenilerini takacağına ve yolları tek şeride indirene, kimsenin çıkamadığı 30 cm yüksekliğinde 5 metre genişliğinde kaldırımlar yapana kadar, keşke bunları da düşünse. Zaten belediye başkanı ve ekibi işe başlar başlamaz, bir haftacık bile olsa bütün gününü tekerlekli sandalyede o şehri gezerek yaşasa, orası cennet gibi bir yer olur, çünkü engellilerin neler yaşadığını ancak bu şekilde anlar ve gerekli düzenlemeleri yapar. Haksız mıyım Allah aşkına?

Akülü tekerlekli sandalyelere şarj noktası

Bu arada öğrendim ki Caffè Nero, Beyaz Yakalılar ”Bişi Yapsa” Grubu’nun oluşturduğu “İstanbul Hepimizin” sloganıyla başlatılan sosyal sorumluluk projesine de destek vererek Caddebostan ile Trump mağazalarında engelliler için akülü tekerlekli sandalyelere şarj noktası ayırmış. Daha önce hiç bir yerde görmediğim için, kendilerini bu örnek davranışlarından dolayı tebrik ediyorum. Dışarıda sandalyesinin aküsünü şarj etmeye ihtiyacı olabileceklere de duyurursanız sevinirim:)


Caffe-nero-usengec-sef-bulusma

Okuyucu buluşmalarım devam edecek, kaçıranlar üzülmesin, çünkü ben bunu çok sevdim:) Günün hatırası olarak sürpriz hediyelerimiz de oldu ve olacak tabi. Bunu sık sık tekrar etmeyi çok isterim. Yeter ki, her an takipte olun, çünkü bu işte hızlı olan kazanır:)

Takibe almanız için diğer Üşengeç Şef sosyal medya hesapları ise şöyle:
www.facebook.com/usengecsef
www.twitter.com/usengecsef
www.instagram.com/usengecsef
www.youtube.com/usengecsef

3 YORUM

  1. Sevgili üşengeçşefim ilklerden olmak hep beni mutlu etmişti bloğunda benimle buluşmak ister misiniz yazısını görünce yaptığın bu küçük oyuna katılmadan duramadım.iyi ki de öyle yapmışım.muhteşem deniz manzarası eşliğinde içtiğimiz kahve diyeceğim ama muhabbet o kadar koyuydu ki manzara bile umrumda değildi.bize yaşattığın harika kahve keyfi için sana ve cafenero yetkililerine çok teşekkürederim.bize kendimizi önemli hissettirdiniz.takibe devam ?

SİZ DE DÜŞÜNCENİZİ PAYLAŞIN

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz