Cem Yılmaz’ın stand-up showlarına güldüğüm kadar, kimseye gülmüyorum desem yeridir. Eskiden sinema ve reklam filmlerini de çok severdim. Özellikle, hayatın içinden, sıcacık, komik ve insana dokunan bir film olduğu için “Her şey Çok Güzel Olacak”ın bende yeri ayrıdır. “Alırım anahtarını! veya “Doktor Bu Ne?” sloganlarıyla dillere pelesenk olan reklam filmleri de çok şekerdi. Ama son dönemde çektiği banka reklamları ve “Yahşi Batı” ya da “Arog” gibi filmlerinin, beklentilerimi karşıladığını pek söyleyemeyeceğim. Yine de her şeye rağmen, Cem Yılmaz’ın kredisi bende her zaman vardır ve vizyona girdiği anda “Pek Yakında”yı izlemek de bu yüzden bana farz oldu.

cem-yilmaz-pek-yakinda-sinema-film-afis
Daha önceki yazılarımdan birinde size Anadolu Yakası’nın İstinye Park’ı kabul edilen Akasya AVM içindeki Cinemaximum Sineması’ndaki salonun bakımsızlığından ve nefes alınamaz haldeki kokusundan bahsetmiştim hatırlarsanız…

Yazım yetkililere ulaşmış olacak ki, gerekli önlemleri alıp, ilgili geliştirme ve uyarıları yaptıklarını belirttiler. Yaşanan sıkıntıdan dolayı özür dileyerek, yeni haliyle de görmem için beni sinemalarına davet ettiler. Kayıtsız kalsalardı, bir daha gitmeyi düşünmüyordum açıkçası… Bu sayede sinema bölümündeki sorunların giderilip giderilmediğini, kendi gözlerimle görmek istedim. “Pek Yakında” filmi de bunun için güzel bir bahane oldu ve hangi gün geleceğimi haber vermeden “çat kapı” gittiğim sinemadan, bu sefer memnun kaldım:)

cinemximum-sinema-akasya-avm
Yönetmenliğini Cem Yılmaz’ın yaptığı, Senaryosunu Cem Yılmaz’ın kaleme aldığı ve baş rollerini Cem Yılmaz ve Tülin Özen’in paylaştığı 2014 yapımı “Pek Yakında” filminin konusundan çok kısaca bahsetmek gerekirse;

Baş karakterimiz Zafer, korsan DVD’cilik yaparak para kazanmasını tasvip etmeyen eşi ve ailesini kaybetmemek adına tövbeye geliyor ve gençliğinde figüranlıkla da olsa bir süre deneyip, devamını getiremediği oyunculuk günlerine geri dönmeyi ve bu sayede eşine de kendini ispatlamayı kafasına koyuyor.

cem-yilmaz-pek-yakinda-sinema-film

Bu uğurda eski sinemacı dostlarını toplayıp, 70’li yıllardan beri senaryosu tozlu raflarda bir gün çekilmeyi bekleyen fantastik bir film olan “Şahikalar-Kötülüğün Sonu”nu hep birlikte, kısıtlı imkanlarıyla da olsa çekmeye çalışıyorlar.Bir köşkte yaşamlarını sürdüren aile fertleri ile aynı köşkte çalışan aşçı, bahçıvan, şoför ve hizmetçinin, yeri geldiğinde, kötülüklerle savaşan süper kahramanlara dönüşmesini anlatan bu fantastik filmin çekim aşamaları ve kamera arkasında yaşananlarla birlikte komik ve eğlenceli olaylar birbirini takip ediyor.

İşte size “spoiler” vermeden, konusu hakkında birazcık fikir vermeye çalıştım. Gelelim diğer oyunculara…

Filmlerinde Ozan Güven, Özkan Uğur, Zafer Algöz gibi hep aynı erkek oyunculara yer vermesiyle eleştirilen Cem Yılmaz, bu kez ilaveten, Çağlar Çorumlu ve Cengiz Bozkurt’u da kadroya ekleyerek, rollerine “cuk” oturan yeni karakterler yakalamış.

cem-yilmaz-pek-yakinda-sinema-film

Çağlar Çorumlu’yu her gece bir kanalda illa ki gösterilen Güldür Güldür’den tanıyorsunuz zaten. Oradaki çok sevilen “Şevket” tiplemesi hani?… Burada da ne kadar başarılı olduğuna filmi izleyince, siz de hak vereceksiniz sanırım.

cem-yilmaz-pek-yakinda-sinema-film

Zerrin Tekindor ve Hale Sürel de filme renk katan kadın oyunculardan…

cem-yilmaz-pek-yakinda-sinema-film

İnsanı, insana, insanla anlatmaya çalışan bu tatlı film, sizi bir güzel içine çekip, hikayeyle birlikte alıp götürürken, ürün yerleştirme işinin biraz fazlaca abartılması, zaman zaman bir anda bu büyüyü biraz bozabiliyor maalesef.

Saniyeler boyunca gözümüze-gözümüze sokulan logolar sayesinde, benim zihnimde bırakın iyi bir marka algısı oluşturulmasını; TV’de heyecanla futbol maçı izlerken, taraftarı olduğum takım gol yediğinde, ekranın altında yazan “hakem gol didi” yazısını görünce duyduğum o “sinirle karışık sempati” duygusu bile yaratılamıyor bende. Sadece sinir ediyor. Net! 🙂

cem-yilmaz-pek-yakinda-sinema-film

Bu sene 100. yılını kutladığımız Türk Sinemasını da hesaba kattığımızda, film sektöründe yaşanan gerçeklere yaptığı komik göndermeleriyle öne çıkan filmin, jenerik kısmında, Cem Yılmaz için “Yönetmen” yerine “Rejisör” tabirinin kullanılması da ayrıca Yeşilçam’a bir saygı duruşu niteliğinde sanki… Tabi, bizden daha yeni nesil, acaba o göndermelerin kaçta kaçını anlar, “Bilemiyorum Altan… Bilemiyorum”:)Bu arada filmin müzikleri içinde en çok sevilen ve biraz umut, biraz umutsuzluk dolu ama ninni gibi huzur veren, Mazhar Alanson’un seslendirdiği “Neden Bana Aşk şarkısı Yazan Çıkmaz?” şarkısı da tüm naifliği ve sadeliğiyle, filmle güzel örtüşmüş.

“Neden Bana Aşk Şarkısı Yazan Çıkmaz?” Şarkısının Sözleri:

“Bu koşuşma hiç mi durmaz
Aşık olsam kimse duymaz
O çölde senden başka gül açmaz, gül açmaz
Neden bana aşk şarkısı yazan çıkmaz, yazan çıkmaz

Güller sayılı hiç şaşmaz
Akar gider soru sorulmaz
Senin yerine hiç kimse dolduramaz, dolduramaz
Neden bana aşk şarkısı yazan çıkmaz, yazan çıkmaz

Bugünlerde geçmişimle yüzleştim,
Aklı başında biri yok hayatımda
Her yeni günden ne çok şeyi bekledim
İlerisi karanlıktı çözülmedim, çözülmedim

Bu koşuşma hiç mi durmaz
Aşık olsam kimse duymaz
O çölde senden başka gül açmaz, gül açmaz
Neden bana aşk şarkısı yazan çıkmaz, yazan çıkmaz”

En iyisi mi siz, beklentilerinizi çok yüksek tutmayın ve hayatın anlamını bulmayı beklemeyin, sadece gidip izleyin ve içinde dramasından da olan, bu sıcak ve samimi komedi filmiyle güzel bi’ 2 saat geçirin.İşte son olarak size “Pek Yakında” Filminin fragmanı…

SİZ DE DÜŞÜNCENİZİ PAYLAŞIN

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz