Geçen Pazar günü, Bebek’te güneşin güzel yüzünü esirgemediği bir havada yaptığımız kallavi bir Brunch’ın ardından, bütün gün canımız başka bişey çekmedi. Ancak havanın kararması ve soğuması üzerine, bir de yağmur eklenince, yeniden ufaktan acıkmaya başlayan karnımıza, “hadi iyi bir ziyafet çekelim” dedik.

Her Pazartesi ve takip eden haftaiçi günlerde daha kontrollü yeyip, haftasonu sınır tanımayan şahsiyetler olarak, daha önce bir kere gittiğini ve yemeklerinden çok memnun kaldığını söyleyen biricik eşimin ikna etmesiyle, birkaç gün önceki deneyim üzerine aldığımız kararı unutup, Etiler Nispetiye Caddesi üzerinde yer alan “Günaydın Kasap Steakhouse”a gitmeye karar verdik. Yoldayken arayıp rezervasyon yaptırdık.
gunaydinnn

Hep beraber mekana girer girmez, sonradan İşletme Müdürü olduğunu öğrendiğimiz ve üzerinde Toy Story Filminin (Oyuncak Hikayesi) baş kahramanı, Şerif Woody’ye benzer kovboy kostümü olan bir kişi “Hello! How are you?” diye karşıladı bizi…

toy story 3 woody
Kim bu çılgın diye bakarken, sonradan farkettik ki kendisi bizi, müdavimi olduğumuz Cadde üzerindeki başka bir şubeden hatırlamış meğer:)O andan itibaren gördük ki, çılgın “Sheriff Süleyman Dilek”, 8 senedir çalıştığı mekanın sahibi Cüneyt Asan’ın yanında, kasaplıktan yetişip, ustalığa erişmiş ve tüm ekibi ile birlikte, her masaya olduğu gibi, bize de en iyi hizmeti sunabilmek, hazırlanan etleri  anlatarak, ustalıkla tek tek kesip tabaklara servis edebilmek ve bir talebimiz olduğunda adeta etrafımızda pervane olmak için orada:)

IMG 1331Burası aynı zamanda bir kasap dükkanı olduğu için, içeri ilk girişte sol tarafta et ürünlerinin bulunduğu tezgahlar yer alıyor. Hemen sağda ise camekanlı bir buzhane içinde asılı çiğ etler ve üstlerindeki kartlarda, bu etleri önceden satın alan sahiplerinin isimlerini görüyorsunuz.

IMG 1329
Konuyu daha önce basından takip ettiğim için, bana o kadar şaşırtıcı gelmedi tabi. Cüneyt Asan’ın röportajında okuduğum için, bunların, nemi emerek havayı izole eden ve ete farklı bir lezzet katan Himalaya tuzu kaplı dolaplar olduğunu zaten biliyordum.


Ürettikleri etleri, kişiye özel olarak, sıcaklık ve nemin kontrol altında tutulduğu bu özel dolapta 25-30 gün dinlendirip, seçtikleri etleri müşterileri için rezerve ediyorlarmış. Sonra o kişiler arayıp, yemeğe geleceklerini haber verdiklerinde, en güzel şekilde hazırlıyorlarmış. Her bir etin yaklaşık 10 kilo ağırlığında olduğu ve fiyatının yaklaşık 750-800 TL olduğu söyleniyor. İsimlerini de, bir karışıklık olmasın diye üstlerine yazmışlar diye duymuştum. Biraz komik duruyor aslında tabi ama tercih meselesi işte, eminim ki bunu bile bir PR malzemesi olarak kullanan ünlüler de vardır 🙂

DSC 7685
Biz vakit kaybetmeden hemen masamıza geçerek menüyü istedik. Bu süre içerisinde ilk izlenim olarak, mekanın konsepte uygun, ahşap ağırlıklı dekorasyon ve indirekt ışıklandırmasını oldukça beğendim.Masalar doldukça, içeride ara ara sanat, spor ve iş hayatından ünlü simalar belirmeye başladı.

Gözlerim Milano Nobu’dan canciğer kuzu sarması arkadaş olduğumuz Serena Williams’ı aramadı desem yalan olur:) Favori gösterildiği İstanbul Şampiyonası için hazır buradayken neden olmasın ki?

IMG 1298
Bu esnada başlangıç olarak seçtiğimiz Cevizli-Tulum Peynirli Mevsim Salatamız hazırlanmış ve masaya getirilmişti bile… (Fiyatı: 17,50 TL)

Derken, size bir sürprizimiz var dedi “Sheriff Süleyman” ve Dana Carpaccio’dan yapılmış Sushi’lerin yer aldığı bir tabakla çıkageldi…

“Etleri ince dilimlerle kesip, carpaccio gibi açıp, avokado, Japon turbu ve özel soslarla sarıyoruz. Bunlar susam kaplı, bunlar fıstık, şunlar da parmesan peyniri…” diye tanıttı ve gözlerinde büyük bir heyecanla tepkimizi bekledi. Evet başlangıç olarak denenebilir. Carpaccio sevenler için güzel ve yaratıcı bir alternatif olmuş, oldukça beğendik:)

 IMG 1300

IMG 1303
(Dana Sushi 1 Porsiyon: 27 TL)
Sadece birer ana yemek seçmektense, her bir lezzetin tadına varmak amacıyla, paylaşarak, azar azar farklı şeyler denemeyi tercih ettik.

Bostancı’daki Günaydın Kasap’tan tecrübelerimizle, ilk olarak en sevdiğimiz et çeşidinden olduğuna kadar verdiğimiz, iyi pişmiş olmasına rağmen yumuşacık gelen ve hiç zorlanmadan yenilen “Lokum”dan ısmarlamaya karar verdik.

IMG 1311
Lokumları masamıza servis ederken, Sheriff Süleyman’dan şu sözleri duyuyorduk: “Bu lezzete şapka çıkarılır” Valla sonuna kadar haklı, ne diyelim? 🙂

Sonrasında paylaşmak için Fıstıklı Cevizli Hellim Peynirli Sucuk, Sosis ve Lokum ve Kasap Köfteden ortaya birer porsiyon ısmarladık.  Hepsi birbirinden lezzetliydi.

Tüm yenilen etlerin hepsi, kendi suyu içinde kalacak şekilde ve tam arzu ettiğimiz şekilde pişirilmişti. Bizim için gecenin yıldızı, son noktayı koyan Kasap Köfte oldu.
IMG 1305

(Resimdekinin 2 katı miktarda sunulan 1 Porsiyon Fıstıklı Cevizli Hellim Peynirli Sucuk: 10 TL)

IMG 1307
 (Resimdekinin 2 katı miktarda sunulan 1 Porsiyon Taze Sosis: 17 TL)

IMG 1309
(Resimdeki 1 Porsiyon Lokum: 39 TL)

IMG 1321
(Resimdekinin 2 katı miktarda sunulan 1 Porsiyon Köfte: 10 TL)

Patlama noktasına geldik artık tamam tatlı yemeyelim dediğimiz ve artık hesabı istediğimiz anda, Sheriff Süleyman geldi ve “Yoooo… Katmerimizden de tadmadan bırakmayız, o da bizim ikramımız” dedi. “Valla olmaz, hiç yerimiz kalmadı zaten” derken, içi ve üstü çam fıstığı ile kaplı sıcacık bir Fıstıklı katmer geldi. (Porsiyon Fiyatı: 20 TL)

IMG 1325Elcağızıyla bizim için 3’e böldü ve dondurma toplarını tek tek ortasına yerleştirip, diğer yarısını üzerine kaparak, tabaklarımıza servis yaptı. Eh ama yani yemesek çok ayıp olmaz mıydı şimdi?

Mmmmm… Şunu iddia edebilirim ki şimdiye kadar yediğim ennn güzel katmeri, Günaydın yapıyor. Bu işi biliyorlar…

IMG 1324Bazen arkadaşlarımızdayken, canımız tatlı istediğinde, eve bile buradan Fıstıklı Katmer ısmarlıyoruz çünkü gerçekten tadı bir harika!
Artık ayrılma zamanı geldiğinde, Süleyman Bey’den bu seferlik ziyaret edemesek de mekanın üst katında, duvarları Himalaya Tuzu ile kaplı indirekt ışıkların yer aldığı ambiyansıyla, alternatif bir VIP salon bulunduğu ve geniş gruplara, fiks menu belirlemek kaydı ile, kişi sayısını da bildirerek bu salonu kapatma imkanı sunulduğunu öğrendim.

himalaya tuzu72 elementi içinde barındıran Himalaya tuzunun en büyük özelliği, vücuttaki negatif enerjiyi, pozitife çevirmesiymiş. Bu sebeple misafirler, bol bol duvarlardaki ışıklı şeffaf tuğla formundaki Himalaya Tuzlarına dokunarak, negatif enerjilerinden kurtulmayı da ihmal etmiyorlamış.

Büyük bir Longtable’ın yer aldığı bu VIP Salon, ayrıca masadaki ihtiyaçlara hızla cevap veren garsonları ile çok konforluymuş. Arkadaşlarıyla toplu halde maç izlemek isteyenler için de bir alternatif olabilir belki…

Rezervasyon yaptırarak bir şans vermek isterseniz:
Adres: Nispetiye Cad. No:108/1 Etiler İstanbul
Tel: (212) 265 77 77

3 YORUM

  1. Tabi himalaya tuzundan abajur yapılıyor, zaten renkli himalaya tuzlarından sofra tuzu yapılmaz zararlıdır, kristal tuzlar ise faydalıdır. Ancak kristal tuz azda olsa dünyada çeşitli bölgelerden çıkmaktadır ve kimyası aynı kalitededir, dikkat edin kaya tuzu değil sadece kristal kaya tuzundan bahsediyoruz, dünyanın en kaliteli tuzudur, zaten bu yüzden himalaya tuzu ünlenmiştir, ancak işi kar amaçlı yapanlar bu gerçeği bilmediklerinden kristal tuzun asıl isim olduğunuda bilmezler. Himalayalardanda çıkıyor o kadar.. Çok değerli bir tuzdur ancak birileri ülkemizden yurt dışına gticaretini yaparak kazanmaktadır, yurdum insanı fazla bilmemektedir.

  2. madem öyle size bi tüyo veriym farklı kaya tuzları farklı hoş lezzetler veriyor yemeğe, normal tuz ise bırakın lezzeti eti ve diğer yemekleri kalitesizleştiriyo, mesela ülkemizde çeşitli yörelerden elde edilen kristal tuzları kullanın soslar mükemmel oluyor (örnek:nevşehir-hacıbektaş), bunu yayınlamayın sırrınız olsun.

SİZ DE DÜŞÜNCENİZİ PAYLAŞIN

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz